Dünün çocukları, bu günün gençleri ve yarının anneleri. Zaman tüneli gibi bir şey bu iş . Daha dün gibi kapının önüne 5 dakika çıkabilmek için annemize ne kadar çok yalvardığımız. Ne ağıtlar döktüğümüz bu gün kendi çocuklarımız bizim o günkü halimizde ve şimdi onlar bize aynı dilleri döküyor ve tabiî ki bizlerde izin vermiyorum. Anne ile çocuk arasındaki bağ ana rahmine düştüğünde başlar ve ölene kadar devam eder. Bizi her şeyden çok koruyan bu kutsal varlıklar içinde kutsal kitabımız KURANI KERİM’de övgü ile bahseder. Peygamber efendimiz (SAV) "Cennet annelerin ayakları altındadır." Diye buyurmuştur. İster anne olsun, ister bana olsun ne kadar kötü veya görevlerini yerine getirmemiş olursa olsun ve hatta isterse dinsiz olsun çocuklarından saygı görmeyi hak etmişlerdir. Bu din olgusu dışında da bu şekildedir.
Bizi yetiştiren annelerimize bir ömür boyu vefa göstersek, onların her dediğini yapıp suratlarını astırmamak için bir ömür boyu koşturup dursak bizim için sabahladığı bir geçenin hakkını ödeyemeyiz. Tüm çocukların ilk sevgilileri anneleridir neden ilk gözlerini açtıklarında onları görürler, en önemlisi tüm gelişimlerinde anneleri yanlarındadır.
Tüm erkekler evlenecekleri kadında annesinin özeliklerini arar. Fakat bazı sıkıntılı durumlar vardır. Burada ailenin özelikle annelerin dikkat etmesi gereken ve üzerinde durulması gereken ciddi bir husus olarak görüyorum. Kız çocukları sürekli evde ezilen, hiçbir zaman galeye alınmayan anne modellerinden soğurlar ve uzaklaşırlar karşılarına çıkan ilk erkeğe bir sığınma ihtiyacı duyarlar. Bütün dünyada yapılan araştırmalar bu tez doğrulamış olup annen çocuk arasındaki bağı, çocuğun anneyi rol model olarak seçtiği, aklında oluşan karakteri kafasında istediği yere oturmak isteyip te oturtamamasından ciddi psikolojik sorunların ortaya çıktığı tespit edilmiştir.
